Son eklenen

BALIK BESLEME VE AKVARYUM KURULUMU

Günümüz dünyasında insanlar yalnızlıklarını bir nebze de olsa hayvanlarla gideriyor. Çünkü modern dünyaya bakıldığında iletişimin her ne kadar daha kolay bir hale geldiği söylense de başka bir açıdan daha zor bir hale geldiği de söylenebilir. Yani bir insan oturduğu yerden rahatça istediği kişiye ulaşabilir. Ancak bu imkan eskiye nazaran daha az kullanılıyor. Tabii her insan için bu geçerli olmasa da genel anlamda durum bu. Hal böyle olunca insanlar arasındaki bu iletişim kopukluğunun en başlıca çözümlerinden birisi hayvanlar. Doğrudan bunun çözümü olmasa bile dolaylı yoldan bir çözüm oluşturuyor, iletişim zorluğu yaşayanların dostu, ailesi, arkadaşı oluyorlar. Aslında bu durum yakın zamanda yaygınlaştı ancak başlangıç tarihi pek yeni değil. İnsanların ilk çağlardan beridir hayvanlarla olan iletişimleri mevcut. Günümüzden yıllar önce Hachiko ve sahibinin yaşadıkları buna güzel bir örnek. Hachiko'nun ölen sahibinin işten dönmesini yıllarca bekleyişi duyan herkesi duygulandırır. Zaten hayvanların gündelik yaşamımıza katkıları saymakla bitmez, sahiplerini sürekli korumak isterler. Bunların dışında hayvanların insan psikolojisinde pozitif etkileri olduğu, insanı rahatlattığı da söylenebilir.

Temel İhtiyaçlar
Gerekenleri gözden geçirip hayvan beslemeye karar verdiğimizde dikkat etmemiz gereken başka bir nokta ortaya çıkıyor. Bu da beslenecek hayvanın Hangi cins ve hangi türden olacağı konusu. Hayvan edinmek isteyen insanın doğru hayvanı seçebilmesi çok önemli. Tabii bu bağlamda ilk temel unsur yaşam koşulları. Sabah işe akşam eve şeklinde çalışan bir insanın hayvan besleme konusunda oldukça titiz olması gerekir. Çünkü hayvanların da diğer canlılar gibi ihtiyaçları var. Örneğin köpeklerin dışarıya çıkartılıp gezdirilmesi gerekir. Bunu yapamayacak birinin köpek edinmesi ve bunun sonucunda hayvana gerekli bakımı yapamaması hayvan için bir işkence demektir. Yine aynı şekilde balık satın alıp onları beş liralık daracık bir fanusun içine kapatmak da başka bir işkence olabilir. Çünkü balıklar sadece suyunu verdiğimizde yaşayabilen canlılar değildir. Böyle bir şey olmamasına rağmen toplumun genelinde bu konuda yanılma söz konusu. Aksine balıkların da yaşamak için ihtiyaç duyduğu koşullar var. Bunlardan bazıları temizlik, yüzebilecekleri alan, yeterli su vesaire. Bunları sağlamadan hayvanlara eziyet etmenin pek bir manası yok. Üstelik balıkların suyunu değiştirmek sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Kısacası hayvan beslemeden önce seçilecek hayvan kadar kişinin kendi durumunun bilincinde olması da önemli.

Günümüzde Balık Beslemek
Günümüz şartlarına bakıldığında evlerin alanı daralsa dahi insanlar yalnızlıklarını bir nebze de olsa hayvanlarla gideriyor. Mesela evlenmeyerek hayvanlarla yaşayan çok insan var ya da evlenmesine rağmen çocuk yapmayıp hayvanları çocuğu yerine koyan çok insan var. Durum bu şekilde olunca ise balıklar çoğu zaman ikinci plana atılıyor. Çünkü her ne kadar tatlı olsalar dahi balıklar kucaklanmıyor, elle tutulmuyor, ses çıkarmıyor. Diğer hayvanlara kıyasla çok daha az varlıklarını belli ediyorlar. Hal böyle olunca yalnızlıktan kurtulma arayışındaki insanların uzağında kalıyorlar. Tabii ki bu kötü bir şey değil, herkes balık beslemek zorunda değil, onun yerine kedi, köpek, tavşan gibi canlılar besleyebilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler
Balık beslerken dikkat edilmesi gereken oldukça fazla konu var. Birinci nokta akvaryuma doldurulan su ile koyulan balık sayısının oranı. Küçük bir akvaryuma sahip olduğumuz halde fazla fazla balık doldurmaya kalkarsak o balıkların ömrü uzun olmaz. Her balığın yaşam süresi değişiyor ama Japon balıklarını örnek vermek gerekirse uygun koşullarda 15 yıl yaşayabiliyorlar. Çoğu kişi bunu duyduğunda şaşırıyor çünkü balıkların hemen öldüğünü sanıyorlar. Hayvana ihtiyacı olanları vermezsek ölür tabii ki. Özetlemek gerekirse balık başına düşen su miktarı, mümkün olduğunca fazla tutulmaya çalışılmalı. İkinci noktaysa temizlik. Akvaryum canlılarının belki de en hassas oldukları konu olabilir. Çünkü temiz tutulmadığı zaman hiç kaçışları yok, mecburen ölüyorlar. Balıkların düzenli olarak suları değiştirilmeli, akvaryumları ve taşları temizlenmelidir. Düzenli olarak temizlemek demek çok temizlemek değildir ama. Çünkü çoğu insan fazla suyunu değiştirdiğinde balıklara iyilik yaptığını sanır. Aksine akvaryumun içinde bakterilerin oluşmasını engeller ve doğal dengeyi bozar bu durum. Balıkların da olumsuz etkilenmesini sağlar. Tabii fanusta beslerken su miktarı balık sayısını karşılayamadığından sık sık temizlemek ve suyunu değiştirmek gerekir ancak yapılabilecek başka bir şey yok. Bu da fanusun balıklara olan zararlarına örnek olarak gösterilebilir. Üçüncü nokta balıkların birbirleriyle uyumu. Bu durum ilk duyuşta şaşkınlık yaratabiliyor. Çünkü balık sonuçta ne uyumu olabilir diye düşündürüyor. Ama balıkların beraber yaşayabildiği balık türleri var. Japon balığı gibi uysal türler diğer türlerle arasını bozmasa bile diğer türlerdeki agresif balıklar bozabilir. Hatta arasını bozması en iyi ihtimal. Agresif balıklarla aynı ortama bırakılmış Japon balığının paramparça olma süresi birkaç dakika civarıdır. Bunun dengesini sağlamak içinde balıkları anlaşabilen cinslerden seçmek çok önemli. Üçüncü nokta balıkların stresinin kontrol altında tutulması. Çoğu insan, balıkların da bir canlı olduğunu ve stres altında kaldıklarını unutuyor. Özellikle yeni akvaryumlarındaki ilk gün çok hassas olmak gerekir. Bulunduğu yeni ortama alışması biraz zaman alabilir. Sadece ilk gün değil tabii ki olağanüstü bir olay yaşadıklarında da stres oluyorlar. Örneğin akvaryum devrilirse veya fileyle yakalamak için uzun süre uğraşırsak balığın stresi doğal olarak artacaktır ve bu ona zarar verecektir. Dördüncü nokta beslenme düzeni oluşturmak. Balıklar üzerine az çok bilgisi olan herkesin bileceği üzere çok hassas bir yapıdadırlar. İhtiyaçlarının fazlası olan her yem onların ölümüne yol açabilir. Yapılması gereken balığımızın ihtiyacını belirlemek ve buna göre beslemek. Balıkların ihtiyacı olan yem miktarı boyutuna, cinsine göre değişkenlik gösterdiği için bilen birine danışılarak beslemeye başlamak en mantıklısıdır. Çevremizde bu işten anlayan yoksa hayvan mağazalarındaki görevlilere başvurulabilir ya da internet sitelerinden, forumlardan yararlanılabilir. Kaç yem vereceğimizi öğrendiğimiz zaman ise iş bitmiş sayılmaz. Canlının iyiliğini istiyorsak günlük yem miktarını üçe bölüp, üç öğün şeklinde beslemeliyiz. Bu sindirimini kolaylaştırmak için. Ayriyeten sık sık olmasa da ara sıra canlı yemlerle beslenilmeleri gerekir. Ancak sokaktan, çevreden bulunan her böcek verilmemeli ciddi bir araştırmanın sonucunda uygun böcekler verilmelidir. Zira şehirlerimizdeki böcekler atalarından dolayı bağışıklık kazanmış durumdalar ve bu böcekleri yiyen balıklarda zarar görüyor. Yanlış canlı yemlerle balıklara zarar vermektense hiç canlı yem vermemek tabii ki daha iyidir. Beşinci nokta ısı seviyesinin ayarlanması. Balık türleri kendine has özelliklere, renklere sahiptir. Her biri bir diğerinden farklıdır. Bu farklılıklardan bir tanesi de ihtiyaç duydukları ısı seviyeleridir. Örneğin bir Japon balığı 25 derece civarı ısıya ihtiyaç duyar. Tabii en geniş ısı aralığına sahip balıklar yine Japon balıklarıdır. Diğer balık türleri bu kadar dayanıklı olmadığı için ısı seviyeleri birkaç derece değişse dahi hemen etkileneceklerdir. Tüm bunlar balık beslemede önemli unsurlardır. Çoğu insan merak sardığında bu işin gerekliliklerini öğrenmez, öğrendiğindeyse çoğunlukla geç kalınmış olur. 

Akvaryum Kurulumu

Ayrıca bu hobiye başlarken alınacak malzemelerin önemi büyük. Isıtıcı almalı ve suyun sıcaklığını balıklara göre ayarlamalıyız. Akvaryum motoru da önemli, balıkların hayatına hareket katıyor. Bunların ardından akvaryumun zemini için taşlar ve kum almalıyız ama küçük taneli kumlar balıkların yutarak ölmesine neden olabilir. Ek olarak süslemeler çok önemli, gerek bakan insanların gözüne hoş gelmesi için gerek balıkların mutluluğu için. Balıkların suyunu değiştirirken kullanılacak malzemeleri de unutmamak gerekir. Balık yakalama kepçesi ve sularını değiştirirken balıkları taşıyabileceğimiz bir kap kullanışlı olacaktır. Kap olarak küçük bir fanus alabiliriz. Basit bir akvaryum kurarken dikkat edilmesi gereken noktalar bunlardı. Tabii her konuda olduğu gibi bu konuda da aşama aşama ilerleme mevcut. Hobide uzmanlaştıkça, hakkında bilgiler edindikçe akvaryuma yeni parçalar satın alabilir ve daha büyük çaplı bir canlı ortamı oluşturabiliriz. Tabii ki bu kişinin tercihine, merakına, isteğine kalmış bir şey.


7 Yorumlar

  1. Bir sene kadar bu balık işini yaptım. Yunus Ciklet ve Sarı prenses besledim. Bir yere gidemiyorsun sürekli aklın onlarda kalıyor. Elektrik mi kesildi açmı kaldılar. Daha sonra dağıttım yavru bile almaya başlamıştım.

    YanıtlaSil
  2. Çok zahmetli ve ilgi gerektiriyor ben böyle çok fazla balık öldürdüm ve çok üzüldüm. Daha sonra almadım daha...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Blogbeyi bende geçen sene bıraktım akvaryum ve balık işini

      Sil
  3. Bazı balıklar daha dayanıklı. Dikkatli bakamayanlar bunları tercih edebilir. Detaylı bir paylaşım olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Motor arızası yüzünden balıklarımın hepsini kaybetmiştim.

      Sil
  4. Güzel bir uğraş. Bende var üç tane japon balığı arkamda yüzüyorlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Japon balıkları suyu çok kirletiyor. Benim tavsiyem ciklet balığı ama akvaryum büyük olacak

      Sil
Daha yeni Daha eski

İletişim Formu